Untitled

Din ve İnanç


İnanç= Bir şeyi sezgisel olarak var etme. 3 seçenek vardır inanmak,inanmamak,Arasında kalmak seçeneği de bulunur ancak hiç bir sonuç belli etmez ama delil arayışına 
itekler.Bazı filozoflara göre gerçek diye bir şey yoktur sadece inanç vardır çünkü duyu organlarımızla algıladığımız her şey doğruyu göstermez yani inanç da sonunda somut bir şey beklersiniz
yani görmemiz,koklamamız,dokunmamız,duymamız gerekir ancak bir masaya dokunduğumuzda aslında bir masa'ya mı dokunuyoruz yoksa onu oluşturan bileşenlere. Masa dersiniz ama 
masayı oluşturan atomlar aklınızdan geçmez çünkü somut değildir.Yani bir kişinin bütüne isim vermesiyle o kelime ağzınızdan çıkar.İlk defa gördüğünüz
bir şey de bulunduğu bileşenleri,maddeleri incelersiniz ona göre bir sonuç çıkartırsınız ama bu sonuç gerçekmidir.Bu da kendinizce oluşturduğunuz bütüne inanmaktır.

Din= Tanrının varlığını,yüceliğini kaleme alarak ellerinde bir kanıt sunabilmek için oluşturulmuş ve bu sayede toplumu kalkındırmak (örn:cahiliyet döneminin bitirilmesi) için yazılmış veya oluşturulmuş kitabelerdir.
Din eski dönemlerde yeterince bilimsel kaynak  bulunmadığın insanlar tarafından inkar edilmesi bihayli zordu ve o dönemde insançsız olan insanların dikkatini çekmişti. Şu anki bilimsel kaynakların din ile çelişmesi dinin
aslında ilk cümlede bahsettiğim gibi insanların bilmediği,bilemediği bazı ifadeleri kullanarak yüceliği ön plana çıkartmaya çalışmıştır ama şuan bu yüceleştirmelerin bir çoğu bilimle ters düşüyor.Bazı dinler toplumu manipüle etmek 
için kullanır(örn:Hristiyan).Bu dinlerdeki Din adamları insanlara din yoluyla bir şeyler vaad ederek para kazanırlar ve bu durum aslında dinin insanların beynini yıkadığının bir göstergesidir. Dine inanan insanların inanmayan insanlara
büyük bir tavrı vardır.Bunları nasıl inkar edersin nasıl karşı gelirsin gibisinden cümleler kullanılır ve karşısına çelişkiler ile çıkınca "yanlış çevirilmiş,tefsirini oku "gibisinden yanıt verirler.
Yanlış çevirilmesine cevap olarak; Bu kitap eğer yanlış çeviriliyorsa her dilde farklı anlamlar kazanması gerekir fakat kuran okuyan farklı toplumlardan insanlara baktığımızda hepsinin ayetten aynı anlamı çıkartığı sonucuna ulaşılır.
bu soru içerisinde İslam dininden örnek vererek "Arapça öğren,Arapça oku "gibi çok saçma bir argüman var.Ben arapça öğrenebilirim ama öğrendiğim arapça ne kadar doğru,ben ne kadar doğru okuayabilirim.Her insan her cümleden farklı anlamlar
çıkarabilir bu yüzden bunun önüne geçilemez.
Tefsir oku: Tefsirlere baktığımız zaman kesin kanıtı olmayan Hadislerle cevap verilir veya bahsedilen ayet,sure den farklı olarak başka konuyu anlatarak konudan uzaklaştırır. 
Eğerki bu dini sadece din adamları anlayabiliyorsa ve bizde onların yazdığı tefsirleri okumalıysak bu bir tanrının eseri olamaz çünkü tanrının eseri kusursuz herkesin anlayabileceği dilden olmalıdır.
  
Allaha inanmak = inanç kavramında olduğu gibi inanırsın inanmazsın ya da arasında kalırsın.Allaha inanmak din kavramı ortaya girince inanç çok başka bir
kavram olarak ortaya çıkıyor. 3 yolu olan kavram bir anda 1'e düşüyor çünkü inanmazsan kötü bir son seni bekliyor.Bir örnekle inceleyelim 
okulda çantanı unuttun(bunu kesin olarak biliyorsun)ama çok yorgunsun.Arkadaşına "sınıftan çantamı getirirmisin" dedin. Arkadaşın çantanın sınıfta
olduğunu veya yalan söylemediğini nerden anlayabilir.Bir delil gerekir bu delili ise Din olarak adlandırabiliriz. Din bazı şeyleri söyleyebilir
ancak yinede bu en doğruyu açıklamaz yani sırtında çantasının olmaması evet bir delil olabilir ama belki hiç getirmemiş de olabilir.
Gidip getirdiğini varsayalım.Güzel bir iyilik yapmış olacak(karşılık beklememe vasfında).Birde gitmedeğini varsayalım.Yine kötü bir şey yapmış olmayacak
çünkü en güvendiği kişi de olsa onun kötülüğü için kullanmış olabilir buna inanmaması gayet normal bir durumdur.Gidip getirmediği için dövülse doğrumudur.
veya bir ödül karşılığıda yaptırsa doğrumudur(çünkü bunun için yapıyorda olabilir yani arkadaşına güvendiği için değilde çıkar için yapması.(Allaha inanan insaların çoğu cennete gitmek için yapıyor yani çıkar için))
O halde allaha inanmak veya inanmamanın sonunda bir ödül veya cezanın beklemesi çok saçma değilmidir?   





1-Ölen bir bebeğin cennete gitmesi

İslam'a göre doğan bebek ölürse cennete gidecekse,bebeği bunu bilerek öldürürlerse bebek cennete gider o halde öldüren kişi iyilik yapmış olacağından
bu kapsamda öldürme suç sayılamaz,sayılmamalı.çünkü bebeğin iyi bir yola gideceğini bilir. 

2-Allaha neden tapıyoruz ?

İnsanlar veya diğer canlılar kendi istekleri doğrultusunda yaratılmazlar (sadece İnsanı konu alıcam çünkü sorguya çekilecekler insanlar) ancak
İslam a inanmak zorundalar sebebi ise sonunda cennet ve cehennem gibi iyi ve kötü bir yolun olması.Şimdi bir örnekle bunun yanlışını anlatıcam.
Üniversiteyi Bilgisayar Mühendisliği alanında bitirmiş bir kişi olduğunuzu düşünün iş başvurusunda bulunuyorsunuz ve sadece Google dan iş teklifi 
alıyosunuz (Bu kısmı Allaha neden tapıyoruza cevap olan önümüze rızıklar vermesi yaşamamızı sağlaması olarak düşünelim aslında güzel gözüküyor)
ancak size google da temizlikçi rolü verildi.Olay ülkemizde daha belirgin oluyor başa dönersek Bilgisayar mühendisliğini kazanmak için bile saçma
sapan sınavlara giriyioruz yani isteğimiz doğrultusunda olamayan bizi ilgilendirmeyen ve sonunda iyi ve kötü sonucu olan.Ya kazandın ya da işin çok zor.
Kazandık varsayalım Ondan sonra  iş hayatında sana yine istemediğin iş veriliyor(temizlikçi rolü)  o zaman istemediğin bir işde sana verilen bir şeyin önemi kalmıyor.
O halde Allaha neden tapıyoruz a verilen cevaplar bu konu ile çelişiyor.Bazı insanlar için inanmak kendilerini iyi hissettidğini söylüyor. Olabilir ve inanmak güzel
bir şey çünkü zor zamanlarda hep arkanızda birinin durduğunu düşünürsünüz(inanırsınız) ancak yinede bu durum %100 var olduğu anlamına gelmez bu bir İnançdır!!!

3-Engelli bireylerin imtihan olarak yaratılması

Engelli bireylerin kusurlu olamayan insanlara kusurlu olan insanlara bakarak şükretmesi gerektiği konu alınır. Ancak biliyoruz ki Stephen Hawking gibi
büyük Bilim Adamlarının bu soruyu nasıl yanıltığını bariz açıklıyor.Evet engelli insanlar engeli olmayan insanlara göre bazı şeylerden muaf olabilirler
ancak bu onların acınacak durumda olduğunu göstermez.Eski dönemlerde engellilerin gereksiz bulunma sebebi tamamen ülkeye bi katkı sağlamayacağı 
düşüncesiydi. Özellikle askeri olarak.

4- Farklı inancı olan insanlar İslam'a neden inansın.

Kendiniz Afrika ülkesinde bir kabile içinde bir odun parçasına  taptığınızı düşünün. Bu bizler için çok absürt bir durum gibi gözükür ancak onlar için gayet
normal bir şey çünkü doğuşundan itibaren o inançtan başka bir inanç ya öğretilmemiş ya da bilinmiyor. Bu insanın o kadar din arasında İslamı bulup
inanması ne kadar doğru çünkü kendi inancından sıyrılıp (bir şekilde saçma olduğunu anlayıp) bizim açımızdan doğru olan dine inanması. bide tam tersini 
düşünelim işte burada konu anlaşılıyor. İslama inanan birinin odun parçasına tapması. Bu sizin için neden saçma geliyor. İşte Afrika'da ki insanın durumunu 
siz düşünün diğer dinler,inançlar ona neden doğru gelsin ki. Bizim saçma bulduğumuzu aynı şekilde onlarda bizim inancımızı saçma buluyorlar gayet normal bir şey.